Müzik en eski sanat dallarından biridir. Tarih öncesi devirlerde kuşların ötüşünden, suların şırıltısından, yağmurun sesinden, rüzgarın ve kıyıya vuran dalgaların uğultusundan esinlenen ilk insanlar, içi boş bir kütüğe deri geçirip vurarak, hayvan bağırsaklarından yapılan ipleri çekerek,boynuz, kemik ya da odundan boruları üfleyerek doğadaki sesleri taklit etmeye başladılar. Henüz Türk kahvesi bulunmamıştı. Bulunsaydı kahvenin beyin nöronlarını harekete geçirmesiyle gitarı bile bulabilirdiler. Konumuza dönersek başlangıçta işaret vermek amacıyla kullandıkları bu sesleri sonraları hoşlarına gidecek biçimde düzenleyerek kendi ilkel müziklerini yarattılar. Eski zamanlardan beri müziğin, dinsel törenlerde önemli bir yeri oldu. Günümüze ulaşabilen en eski müzik yazmaları Hindistan’da 3.000 yıl öncesinden kalma Veda ilahileridir.
Gördüğünüz gibi anlattıklarımız hepsi gerçek. Bunlar yaşandı. Ancak biz bugün sizlerle biraz eğlenelim istedik. Tamamen kafamızdan atıp tuttuk. Hangi müzikle hangi kahve türleri gider. Türk kahvesini en sona sakladık. O bizim için özel.
Latte
Eğer ana tercihiniz latteden yanaysa, opsiyonlarınızı açık tutuyorsunuz demektir. Sonuçta her ortama uyum sağlayabilen bir kahve latte. Bu açıdan bakıldığında, “kulağıma güzel gelen her şeyi dinlerim” diyenlerden ya da “karışık yabancı” dinleyenlerden olabilirsiniz.
Frappuccino, Mocha
Frappuccino ve mochalar pek şeker ve eğlenceli olduklarına göre, cıvıl cıvıl bir pop müzik takipçisi olabilirsiniz. Bu içeceklere gerçek kahve gözüyle bakmayanlara benzer şekilde, popçuları hor görenlere de yine popçular gibi “kıskananlar çatlasın” tavrında takılabilirsiniz.
Sade Filtre Kahve (şekersiz, sütsüz)
Eğer kahvenizi şeker ve süt gibi yumuşak şeylerle sulandırmak istemiyorsanız, bir metalci olabilirsiniz. Sonuçta “true kahve” sade olur ve boşuna “metal müziği kahvem gibi isterim; karanlık” dememişler. Post-punk ve goth-rock ise yoldaşlarınız. Hiç değişmeyin ve hep böyle kalın.
Espresso, Macchiato, Ristretto
Bir espresso sever olarak tüm vücudunuzda titreşimler hissetmeyi seviyor olmalısınız. Bu da demektir ki elektronik müziğin çeşitli türlerine kendinizi kaptırmış olabilirsiniz. Ya da klasik batı müziğiyle rafine olmuş biri de olabilirsiniz. Böyle de bir yelpaze işte.
Cappuccino, Flat White
Bir cappuccino ve flat white içicisi olarak, hayatın daha basit olduğu günleri özlüyorsunuz ama derinleşmekten de kaçınmıyorsunuz. Klasiklerin değerini bilen biri olduğunuz belli. Eski psikedelik rock günlerinden günümüzün progresif rock örneklerine değin, bir mirasın takipçisisiniz.
Cold Brew
Seçiminiz cold brew ise siz alternatif müzik ve indie türlerinin takipçisi olabilirsiniz. Sonuçta sıcak içecek olarak bilinen kahvede yenilikçi ve alternatif bir yaklaşım diyebileceğimiz bir çeşidi benimsemişsiniz. E havalı da, daha ne olsun.
Americano, Lungo
Adından da belli ki Americano ile neredeyse eski usül bir caz bara ışınlanıyorsunuz. Loş sahne, piyano, spot ışıklar ve buğulu sesiyle bir caz şarkıcısı. Adeta bir film noir sahnesindesiniz. Benzer olarak blues ve soul da her daim yoldaşınız.
Türk Kahvesi
Biz geleneksel Türk kahvemizle her türlü müziği dinleyebiliriz. Ama en çok birbirimizin sesini ararız. Kız istemelerin vazgeçilmezi, kahvehanelerdeki sohbeti, akşam dedikoduları, öğle yemekleri sofrası. Kısacası biz Türkler en çok birbirimizin sesine muhtacız. Kahve olsun yada olmasın. Onu sükunette de karanlıkta da içmesini biliriz.